Muhalefetten Ukrayna İçin TBMM'yi Toplama Çağrısı

CHP Geneş Başkanı Kılıçdaroğlu, parlamenter sisteme dönüş sürecini birlikte yürüttüğü diğer beş muhalefet liderini telefonla arayarak Ukrayna krizini değerlendirdi ve Ukrayna'da savaş durumu ortaya çıkması nedeniyle TBMM'yi acil toplama çağrısı yaptı

Muhalefetten Ukrayna İçin TBMM'yi Toplama Çağrısı
24 Şubat 2022 - 22:44

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ukrayna'da savaş durumu ortaya çıkması nedeniyle İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ı telefonla arayarak, görüş alışverişinde bulunduktan sonra TBMM'yi acil toplama çağrısı yaptı.

Kılıçdaroğlu, bugünkü Denizli programını yarıda keserek Ankara’ya dönme kararı aldı. Ankara’da, olağanüstü Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına başkanlık edeceği açıklandı. Kılıçdaroğlu, Ankara'ya dönüşü öncesinde parlamenter sisteme dönüş sürecini birlikte yürüttüğü diğer beş muhalefet liderini telefonla arayarak Ukrayna krizini değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu, Denizli’de kanaat önderleriyle toplantısındaki konuşmasında ise, geç katılımı için özür dileyerek, “Olağanüstü gelişmeler var. Ben bu olağanüstü gelişmeleri izlemek zorundayım. Tarihin bana yüklediği böyle bir sorumluluk var. İttifakı oluşturduğumuz, kader birliği yaptığımız genel başkanlarla da konuşmak zorundaydım” açıklaması yaptı.

Muhalefet liderleriyle yaptığı görüşmeler kapsamında Kılıçdaroğlu, “Ukrayna’daki gelişmeler, Avrupa’daki gelişmeler, Türkiye’nin de bundan etkileneceğini bildiğimiz için bu görüşmelerin yapmak zorundaydım. Avrupa’nın göbeğinde nükleer güce sahip olan devletin bir başka ülkeye bir şekliyle girmiş olması, dünyanın bunu sadece seyretmiş olması hepimizin dikkatle izlemesi gereken bir tablodur. Hükümeti 2019 yılından beri uyarıyorum, hükümeti bir başka ülkeye bu kadar fazla bağımlı kılamazsınız diye. 2019-2022, ben söyledim ben dinledim. Kitap çıkardık ki tarihe not düşelim. Nükleer güce sahip bir ülke, nükleer güce sahip olmayan bir ülkeye askeri kuvvetlerini sokuyor ve bütün dünya seyrediyor. Türkiye ne yapacak? Güvenlik Zirvesi toplanıyor. TBMM'yi acilen toplayın. Ülkemiz açısından son derece stratejik bir süreci yaşıyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki turist göndermediği zaman perişan oluyoruz, doğal gaz göndermediği zaman perişan oluyoruz. Montrö Sözleşmesi'ne Türkiye Cumhuriyeti'nin sadık kalması lazım. Birilerinin telkiniyle Montrö farklı uygulanmamalıdır. Atılacak her adımın bize faturası ağır olur. Güzel bir ülkede, beraber yaşamak varken bütün komşularımızla huzur içinde yaşamak varken böyle bir tabloyu Türkiye hak ediyor mu? Sanayicisi, esnafı, işçisi memnun değil. Ya kim memnun Allah aşkına” diye konuştu.

İyi Parti: “Ülkemize yansıması asgari düzeyde tutulmalı”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, İyi Parti Başkanlık Divanı’nı toplayarak Karadeniz coğrafyasındaki savaş durumunu değerlendirdi.

Toplantı ardından yapılan yazılı açıklamada, AKP iktidarına “İktidarın bu kaygı verici durumun özü konusunda mevcut askeri çatışma ortamında siyasi çağrıların ötesinde yapabileceği pek bir şey bulunmadığından, ekonomimizin mevcut kırılganlığı da dikkate alınarak, öncelik krizin ülkemize olabilecek yansımalarının asgari düzeyde tutulmasına, diğer ifadeyle krizin ülkemiz açısından gündeme getireceği sıkıntıların yönetilmesine verilmelidir Günümüzdeki durum iktidarın değil ülkemizin sorunudur. Bu sorunun aşılması ise ulusal çıkarlarımızın gereği atılması gerekecek adımların istişare ve ortak akıl çerçevesinde belirlenmesi ile mümkün olabilecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu konuyu ele alacak olmasını memnuniyetle karşılıyor ve kriz yatışıncaya kadar TBMM’nin, tüm siyasi parti liderlerinin düzenli bir şekilde bilgilendirilmeleri ve gerekiyorsa bir araya getirilmeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadeleriyle seslenildi.

Şu andaki durumu ulusal açıdan “öncelikli” değerlendirmek gerektiği de vurgulandı.

Açıklamada ayrıca “Ukrayna ve Rusya arasındaki uzlaşmazlığın bağımsız ve egemen bir devletin toprak bütünlüğünün ne ad altında olursa olsun ihlal edildiği bir noktaya gelmiş olması uluslararası hukukun ve kurallarının ihlali niteliğinde olduğu gibi Avrupa’nın güvenlik mimarisinin temel belgesi olan Helsinki Nihai Senedi ve o zamandan buyana varılmış olan diğer mutabakatların da yok sayılması demektir. Rusya’nın 'Özel Askeri Harekât' adı altında Ukrayna’nın Donbass bölgesinde yürüttüğü, Ukrayna’nın 'silahsızlandırılması' adı altında ülkenin diğer bölgelerine de yaymış olduğu bu saldırının hem Ukrayna vatandaşları hem de Ukrayna’nın altyapısı ve ekonomisi açısından yıkıcı sonuçları olması kaçınılmaz görülmektedir” denildi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum