Yugoslavya mı? Hadi Oradan!
Yine başladılar aynı türküyü çığırmaya: “Aman ha, Türkiye Yugoslavya olmasın!”
Kardeşim, sizden rica ediyorum: Bizi salın artık şu Yugoslavya masalıyla. Sanki millet sabah akşam kalkıp Yugoslavya haritasına bakıyor.
Kürt’ü yok say, sonra da “hepimiz kardeşiz” de!
Bak hele lafa: “Kürt, Arap, Laz, Ermeni yok aslında, hepimiz Türk’üz.” Hadi oradan! Adamın dilini yasakla, kimliğini tanıma, kültürünü görmezden gel, sonra da “birlikten kuvvet doğar” de. Bu nasıl birlik? Bildiğin “sen yoksun, ben varım” birliği. Vallahi olsa olsa zorbalık olur, kardeşlik değil.
Yugoslavya hikâyesi: İki cümlelik korku filmi
Yugoslavya niye dağıldı? Çünkü millet birbirini boğuyordu, kimse kimseyi eşit görmüyordu. Şimdi çıkıp “çok kültürlülük yüzünden dağıldı” diyorlar. Yahu bırak Allah aşkına! Sen eşitliği yok say, baskıyı artır, sonra kabahati çok kültürlülüğe at. Hadi oradan!
Çok kültürlülük düşman değil, düğün bayramdır!
Bu memlekette Kürtçe var, Lazca var, Ermenice var, Arapça var. Bunlar zenginliktir kardeşim. Bunlardan korkmak, ekmekten korkmaya benzer. “Aman ha çok kültürlü olmayalım, yoksa bölünürüz” diyenin derdi bölünmek değil; tek tip insan yaratmak. Onların istediği: aynı şarkıyı söyle, aynı kıyafeti giy, aynı dili konuş… Oh ne âlâ memleket!
Göçmenler mi batırdı ekonomiyi? Hadi be!
Ekonomiyi Suriyeli batırmış öyle mi? Yahu senin yıllardır yaptığın yanlış politikalar, yolsuzluklar, kayırmalar yüzünden milletin cebinde beş kuruş kalmamış. Ama suçlu kim? Afgan çocuk! Vallahi pes! Halkı birbirine düşürmenin en kolay yolu bu işte: “Göçmen yüzünden fakirleştik.” Koca yalan!
Anayasa tartışmaları: Asıl korktukları şey eşitlik
“Türk milleti yerine Türkiye milleti” denince kalpleri sıkışıyor. Niye? Çünkü Kürt de, Arap da, Ermeni de kendini eşit hissedecek. E o zaman ne olacak? Kimseye tepeden bakamayacaklar. İşte bundan korkuyorlar. Yoksa mesele kelime değil, mesele eşitlik.
Son söz: Bu korku masalını yutmuyoruz
Yugoslavya dedikleri şey bir masal, ama faşist versiyonu. Herkesin kafasına sopa sallamak için uydurulmuş bir korkuluk.
Gerçek şudur: Çok kültürlülük değil, tekçilik parçalar. Eşitlik bölmez, baskı böler. Halkların kimliğini tanımak Türkiye’yi güçlendirir, inkâr etmek zayıflatır.
Yugoslavya mı? Hadi oradan! Asıl tehlike, bu kafayla gidilirse Yugoslavya değil, kendi kendini yiyip bitiren bir Türkiye olur.
